Güvenlik Kamera Sistemlerinde Siber Güvenlik


Güvenlik Kamera Sistemlerinde Siber Güvenlik

Siber güvenlik, her sektördeki tüketiciler ve şirketler için kendi organizasyonları içinde, paydaşları arasında ve tedarik zincirleri boyunca göz ardı edilmemesi gereken bir konu olmalıdır. CCTV ve güvenlik kamerası endüstrisi de buna dahildir. Bir ağa bağlı olmayan CCTV kameralarının olduğu günlerden çok uzaktayız, güvenlik kamerası hackleme artık endişe edilecek bir durum. Dijital videodaki gelişmeler, networke bağlı IP kameraların hacklenme ve ilgili cihazların saldırıya uğrama riski altında olduğunu gösteriyor. Güvenlik kameraları tarafından yakalanan verilerin önemi ve bununla neler yapılabileceği, çalmak ve satmak için içgörü arayan yeni bir siber suçlu türünün ortaya çıkmasına neden oldu.

Yapılan bir araştırmaya göre, siber güvenlik ciddi bir risk olarak kabul edilse bile, kuruluşların yalnızca küçük bir kısmı (%15) siber tehditleri azaltmak için yeterince hazırlıklı hissediyor. Eski veya yeni hiçbir cihaz, saldırılara karşı %100 bağışıklığa sahip değildir. Bir noktada, birinin sisteminize girip çıkmasına izin verecek bir kapı açarsınız, bu kaçınılmazdır.

Bu yazıda aşağıdaki konularla ilgili bilgiler bulacaksınız;

  • Güvenlik sistemlerindeki olası siber güvenlik açıkları
  • CCTV cihazlarının siber güvenliği için uygulamalar
  • Güvenlik sistemleri için GDPR ve veri gizliliği
  • Farklı sektörlerde siber güvenlik ihtiyaçları

Güvenlik Sistemlerindeki Olası Siber Güvenlik Açıkları Nelerdir?

İşletmeler, fiziksel güvenlik teknolojilerini kullanmak için büyük yatırımlar yapar. Bununla birlikte, kameralar gibi fiziksel güvenlik sistemleri çoğu zaman BT ağlarına arka kapı görevi görebilir ve bu da onları bir işletme için birincil güvenlik riski haline getirme potansiyeline sahiptir. En yeni siber savunmalarını proaktif olarak uygulamak, en yüksek düzeyde siber güvenlik sağlamak için en iyi yöntem olarak görünmeye devam ediyor.

Bir ağın savunmasız hale gelmesine katkıda bulunabilecek birçok faktör vardır ve bunların çoğu ağın zayıf "siber hijyeni" ile akalıdır. Bazen, BT ve güvenlik ekipleriniz arasında uyum eksikliği olabilir. BT güvenlik politikalarının uygulanmaması ve izlenmemesi de ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu kadar çok siber ihlalin insan hatası ve protokollerdeki eksikliklerden kaynaklanması ve genellikle "sistemin kasıtlı veya kazara kötüye kullanılması" olarak adlandırılan şey bir tesadüf değildir. Benzer şekilde, bakımı iyi yapılmayan, güncellenmeyen sistemler de siber saldırılara karşı önemli ölçüde savunmasızdır.

Sık sık yeni siber güvenlik açıkları keşfedilir, ancak kritik bir risk oluşturup oluşturmadıkları iki faktöre bağlıdır:

  • Birincisi bir güvenlik açığından kolayca yararlanılabilme olasılığı,
  • İkincisi ise kötüye kullanımının sistemin geri kalanı üzerindeki etkisidir.

Bunlar için öncelikle zayıf parolalara, eski sistemlere ve eğitimsiz personellere olabildiğince dikkat etmek gerekli. Bir güvenlik açığının sahip olabileceği potansiyel etkiye bağlı olarak, güvenlik açığının ele alınmasına öncelik verilip verilmeyeceği belirlenebilir. Son olarak, sisteminizdeki cihaz sayısı arttıkça, güvenlik açığı olasılığının da arttığını göz önünde bulundurarak alacağınız önlemlere dikkat etmek gereklidir.

Yeni teknolojiler ile birlikte, sofistike siber saldırılar için yeni güvenlik açıkları da ortaya çıkıyor. Buna örnek olarak yapay zekayı (AI) verebiliriz. Yapay zekayı kullanmak, insan ya da cihaz olsun kötü niyetli kullanıcıların ağın meşru bir kullanıcısı gibi görünmesine izin verebilir. Siber suçlular ağ davranışlarını öğrenerek, ağdaki kullanıcıları kendileri için sanal kapıyı açmaya zorlamak niyetiyle yeni kötü amaçlı yazılım ve kimlik avı stratejileri geliştirebilirler.

Elbette aynı teknolojiler ağı koruyanlar için de mevcuttur. Tüm cihazların ve kullanıcıların dahil olduğu ağdaki tüm davranışları görme yeteneği göz önüne alındığında, kuruluşlar ihlal girişimlerine karşı uyarı veren anormallikleri tespit etmek için yine yapay zekayı kullanabilirler.

CCTV Cihazlarının Siber Güvenliği İçin En İyi Uygulamalar

Tüm cihazlar için siber güvenliği sağlamak zorlu bir süreç olabilir. İşletmeler, siber güvenliğe iki adımda yaklaşmalıdır. Birincisi farkındalıktır. Potansiyel siber güvenlik açıklarının, tehditlerin ve sorunların farkında değilseniz, bunları önlemek için hiçbir şey yapamazsınız. Güvenlik çözümleri tedarikçileri, bilinen güvenlik açıkları hakkındaki tüm önemli bilgileri müşterilere ve ortaklara keşfeder keşfetmez ileterek destek sağlayabilirler.

İkinci adım ise hafifletme önlemleridir. Olası bir sorunu belirledikten sonra, ciddi bir tehdide dönüşmeden önce onu düzeltmek için gerekli adımları atmak gerekir.

Cihaz yaşam döngüsü yönetimi özellikle önemlidir. Proaktif bakım, daha kararlı ve güvenli bir sistem sağlamanın en iyi yoludur. Bu nedenle üreticiniz bunları yayınladığında her zaman güncelleme yapmak zorundasınız. Desteklediği tüm cihazlar ve hizmetler dahil olmak üzere tüm bir ağın güvenliğini sağlamak, satıcı tedarik zincirlerinden ve kuruluşun son kullanıcılarından gelen aktif desteğe de dayanır. Örneğin, çeşitli cihazlar ve hizmetler için mevcut olan farklı güvenlik kontrolleri hakkında kendilerini bilgilendirebilirler.

Son olarak devletler, bir sistemin etkili bir şekilde güvenli olarak kabul edilmesi için karşılaması gereken gereksinimleri listeleyen yönergeler belirlemelidir. Bu yönergeleri takip etmek işletmelerin GDPR veya KVKK gibi yasalarla uyumlu olmalarını desteklemeye de yardımcı olacaktır.

Güvenlik Sistemleri İçin KVKK/GDPR ve Veri Gizliliği

Gerekli tüm adımları atmazsanız ve verilerinizi bir saldırıya açık bırakırsanız ne olur? GDPR kurallarına göre yıllık küresel cironun %4'üne kadar para cezasına çarptırılabilirsiniz.

GDPR, güvenlik kamera sistemleriniz tarafından yakalanan veriler için de geçerlidir. Yönetmelik kapsamında, herhangi bir güvenlik ağı yöneticisi, izlenen kişilere, verilerinin kamera sistemi tarafından işlenmesine ilişkin kısa, şeffaf, anlaşılır ve kolay erişilebilir bir şekilde bilgi sağlamak için gerekli tüm önlemleri almalıdır. Bu bir mağazadaki müşterilerin izlenip izlenmediğini ve kaydın ayrıntılarını bilme hakkına sahip olduğu anlamına gelir.

Bir yandan da bu, işletme sahipleri için başka bir sıkıntı gibi görünebilir. Ancak aslında GDPR gibi düzenlemeler hem kuruluşlar hem de son kullanıcılar arasında veri korumanın önemi konusunda farkındalığı artırarak siber güvenlik için çok faydalı olmuştur.

Satıcı perspektifinden bakıldığında da bu olay, yeni yazılım ürünleri geliştirmek için, Türkiye’de KVKK’dan Avrupa'daki GDPR'a, ABD'deki CCPA veya NDAA'ya kadar farklı pazarlar ve bölgelerdeki yasalarla uyumlu olmalarını sağlamak açısından çok önemlidir.

Farklı Sektörlerde Siber Güvenlik İhtiyaçları

Yukarıdaki öneriler, konuya yaklaşım olarak bazı farklılıklar olsa da genellikle güvenlik kamera sistemleri kullanan her sektör için geçerlidir. Örneğin finans kuruluşlarında, bir siber saldırının kurumun güvenli bir yer olarak itibarına verdiği zarar, zaman içinde herhangi bir anlık kayıptan daha maliyetli olabilir. Öte yandan, petrol ve doğalgaz altyapıları, tesislerinin uzak konumları nedeniyle daha fazla bakım sorunuyla karşı karşıyadır. Veri merkezlerinin çok sıkı erişim politikalarına sahip olması gerekir. Akıllı şehirlerde, hem polis veya itfaiye gibi kamu hizmetlerinin hem de küçük işletmeler gibi özel hizmetlerin ortak sorumluluğa güvenmesi gereklidir.

 

Kaynak: https://www.karel.com.tr/blog/guvenlik-kamera-sistemlerinde-siber-guvenlik

 


İlginizi Çekebilecek Yazılar





İletişim | Gizlilik | Kullanım Koşulları