2020'deki En Önemli 10 Stratejik Teknoloji Trendi


2020'deki En Önemli 10 Stratejik Teknoloji Trendi

Yirmi yıl önce yani milenyumun başlangıcında, henüz daha iPhone, Twitter ve Facebook yoktu. Teknoloji, günümüzdeki seviyesine erişememişti. Günümüzden geçmişe baktığımızda, teknolojik ilerleme olarak ne kadar fazla yol kat edildiğini rahatlıkla görebiliriz.

2020 yılı ileri seviye teknoloji trendleriyle zengin bir on yılı daha müjdeliyor. Bu teknolojilerin bazıları zaten bilindik trendler ancak bu trendlerin yeni kullanım örneklerinin ve uygulamalarının yaygınlaşması endüstrinin bu yıl da hem fayda hem de fırsatlarla dolu olduğunu gösteriyor. Gartner, 2020'deki kilit stratejik teknoloji trendlerinin; hiperotomasyon, blok zinciri ve yapay zeka güvenliği olacağını öne sürüyor. Yazımızda sizlere 2020 yılındaki öne çıkan teknoloji trendlerinden bahsedeceğiz.

1) Hiperotomasyon

Hiperotomasyon, görev otomasyonu için uygulamaları bir sonraki seviyeye taşır. Yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi gibi gelişmiş teknolojilerin, süreçleri giderek otomatikleştirmek ve insan gereksinimlerini artırmak için uygulanmasını sağlar. Bazı durumlarda, kuruluşun dijital bir ikizinin oluşturulması anlamına da gelebilir. Yani dijital ikizin oluşturulması derken; işlevlerin, süreçlerin ve temel performans göstergelerinin değer yaratmak için nasıl etkileşime girdiğinin görselleştirilmesine izin verir. Ancak hiçbir araç insanların yerini alamayacağından, hiperotomasyon elementlerin bir kombinasyonunu içermektedir. Bu tür araçlar arasında robotik süreç otomasyonu ve akıllı iş yönetimi yazılımı da bulunur.

2) Multiexperience (Çoklu Deneyim)

2020'den itibaren Çoklu Deneyim, gelenekselleşmiş bilgi işlem fikrinin, giyilebilir cihazlar ve gelişmiş bilgisayar sensörleri gibi çok sensörlü ve çok temaslı arayüzleri içerecek şekilde tek bir etkileşim noktasına evrilmeye başladığını görebilirsiniz. Önümüzdeki on yıl içinde, bu eğilim ortam deneyimi olarak bilinen şey haline gelecektir.

Çoklu Deneyim şu anda artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, karma gerçeklik, çok kanallı insan-makine arayüzleri ve algılama teknolojilerini kullanan sürükleyici deneyimlere odaklanmaktadır.

3) Demokrasi

Teknolojinin demokratikleştirilmesi, kapsamlı veya pahalı bir eğitim almadan insanlara, teknik veya iş uzmanlığına kolay erişim sağlamak anlamına gelir. Zaten “vatandaş erişimi” olarak adlandırılan bu eğilim dört temel alana odaklanacaktır: uygulama geliştirme, veri ve analitik, tasarım ve son olarak da bilgi.

Demokratikleşmenin, veri bilimcilere, programcılara ve diğer teknoloji katılım biçimlerine yükseliş açısından fayda sağlaması bekleniyor. Örneğin, daha fazla insanın bir veri bilimcinin becerisine sahip olmadan veri modelleri üretmesini sağlayabilir. Bu da ancak AI güdümlü kod üretimi ile mümkün olacaktır.

4) Güçlü İnsanlar

Tartışmalara neden olan insan güçlendirme eğilimi, bireyin bilişsel ve fiziksel deneyimlerini geliştirmek için teknoloji kullanımına odaklanmaktadır. Çeşitli kültürel ve etik çıkarımlarla birlikte gelir. Örneğin, genleri arttırmak için CRISPR (kümelenmiş, düzenli aralıklı, kısa palindromik tekrarlar) teknolojilerinin kullanılması önemli etik sonuçlara sahiptir. Fiziksel güçlendirme, vücut içine ya da üzerine bir teknoloji yerleştirerek veya barındırarak doğal bir fiziksel yeteneği değiştirir.

Uygulamalar, örneğin madencilik endüstrisinde işçi güvenliğini artırmak için giyilebilir cihazların kullanımını içerir. Perakendecilik ve seyahat gibi diğer endüstrilerde de giyilebilir malzemeler işçi verimliliğini artırmak için kullanılabilir.

5) Şeffaflık ve İzlenebilirlik

Teknolojinin evrimi bir güven krizi yaratıyor. Özellikle tüketiciler kişisel verilerinin nasıl toplandığını ve kullanıldığını daha fazla fark ettikçe, kuruluşlar veri depolama ve toplama sorumluluğunu giderek daha fazla fark etmektedirler. Ancak çoğu insan, yapay zeka ve makine öğrenimini karar verme aşamasında insanların yerine kullanıyor.

Bu konu, açıklanabilir AI ve AI yönetişimi gibi süreçlere olan ihtiyacı artıran başka bir endişe nedenidir. Bu eğilim, güvenin şu kilit unsurlarına odaklanmayı gerektirir; dürüstlük, açıklık, hesap verebilirlik, yetkinlik ve tutarlılık. Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği'ne (GDPR) benzer daha fazla mevzuatın önümüzdeki yıllarda dünya çapında yürürlüğe girmesi muhtemeldir.

6) Güçlendirilmiş “Edge”

Büyüyen edge computing eğilimi, trafiği yerel ve dağıtılmış tutmanın gecikmeyi azaltacağı fikrine dayanıyor. Bu konu bilgi işlemenin, içerik toplamanın ve dağıtımının bilginin kaynaklarına daha yakın yerleştirildiği bir topolojiyi içerir.

Güçlendirilmiş edge, teknolojiyi nesnelerin internetinde (IoT) kullanır. Bu, akıllı alanların temeli olarak cihazların rolüne uzanır ve önemli uygulamaları ve hizmetleri, bunları kullanan kişilere ve cihazlara yaklaştırır. 2023'e gelindiğinde, ağların uçlarında geleneksel BT rollerinden 20 kat daha fazla akıllı cihaz olabilir.

7) Dağıtılmış Bulut

Dağıtılmış bulut; genel bulut hizmetlerinin, sağlayıcının kontrolü altındayken bulut sağlayıcısının fiziksel veri merkezlerinin dışındaki konumlara dağıtılmasını ifade eder. Dağıtılmış bulutta sağlayıcı, bulut hizmeti mimarisi, teslimat, işlemler, yönetişim ve güncellemelerin tüm yönlerinden sorumludur.

Merkezi genel buluttan dağıtılmış genel bulut kullanıcılarına geçiş, yeni bir bulut bilişim çağına girdiğimizi gösteriyor. Dağıtılmış bulut, veri merkezlerinin herhangi bir yerde bulunabilmesini sağlar. Bu sayede gecikme gibi teknik ve düzenleyici sorunları çözebilir. Ayrıca genel bulut hizmeti olarak, özel ve yerel bulutun birleşik avantajlarını bir arada sunar.

8) Otonom Nesneler

Dronları, robotları, gemileri ve aletleri içeren otonom nesneler, geleneksel olarak insanlar tarafından üstlenilen görevleri yerine getirmek için yapay zekadan yararlanır. Bu teknoloji; hava, deniz ve kara dahil olmak üzere çeşitli ortamlara uzanan bir zeka yelpazesi üzerinde çalışır.

Günümüzde, otonom nesneler çoğunlukla depolar gibi kontrollü ortamlarda mevcut olsa da kamusal alanları içerecek şekilde de gelişeceklerdir.

9) Blockchain

Kurumsal blockchain bugün pratik bir yaklaşım benimsiyor ve tam bir blockchain gibi bütün unsurları değil sadece bazı unsurlarını uyguluyor. İzin verilen erişime sahip herkes aynı bilgileri görür ve entegrasyon, tek bir paylaşılan blok zincirine sahip olarak basitleştirilir.

Gelecekte, AI ve IoT gibi tamamlayıcı teknolojiler blockchain ile entegre olmaya başladığında endüstrileri ve ekonomiyi dönüştürme potansiyeline sahip olacak.

Örneğin bir otomobil, sensörleri tarafından toplanan verilere dayanarak sigorta fiyatlarını, doğrudan sigorta şirketi ile pazarlık edilebilir duruma getirecek. Ayrıca blockchain 2023'e kadar tamamen ölçeklenebilir olacak.

10) Yapay Zeka Güvenliği

Hiperotomasyon gibi gelişen teknolojiler iş dünyasında dönüşümsel fırsatlar sunmaktadır. Ancak, potansiyel yeni saldırı noktaları aracılığıyla güvenlik açıkları da oluştururlar. Güvenlik ekipleri bu zorlukları ele almalı ve AI'nın güvenlik alanını nasıl etkileyeceğinin farkında olmalıdır.

Gelecekteki AI güvenliği üç temel perspektife sahip olacaktır. Birincisi, AI destekli sistemleri korumak, AI eğitim verilerini güvence altına almak ve boru hatlarını ve makine öğrenme modellerini eğitmektir. İkincisi, yapay zekayı güvenlik savunmasını geliştirmek için kullanmak ve kalıpları anlamak, saldırıları ortaya çıkarmak ve siber güvenlik süreçlerinin parçalarını otomatikleştirmek için makine öğrenimini kullanmaktır. Son olarak ise saldırganlar tarafından yapay zekanın kötü amaçlı olarak kullanılmasını engellemek ve savunma oluşturmaktır.

 

 

Kaynak: Gartner & https://www.karel.com.tr/blog/2020deki-en-onemli-10-stratejik-teknoloji-trendi


İlginizi Çekebilecek Yazılar





İletişim | Gizlilik | Kullanım Koşulları